Refresh loader

Kozmetik

Kozmetik

Akdeniz’in iki büyük adası Girit ve Kıbrıs, sanki aralarında anlaşmışcasına birbirleriyle çok ilintili bir alanda, Kozmetik-Parfüm ve Cinsellik konusunda adeta uzmanlaşmışlardır.

MÖ 3500’de Mısır’daki Abytos’un mezarında kupalarda kokulu yağlar ve merhemler vardı. Gılgamış Destanı’nda zeytinyağı ve parfüm, medeniyet metaforu olarak görüldü. MÖ 3000’lerde parfüm kullanılıyordu. Kazılarda Alabaster (Kaymak Taşı)’den yapılma parfüm tüpleri bulunuyordu. Yunanistan’da kazılar ve duvar resimlerinde bulunan, sporcuların da kullandığı “aryballos” olarak bilinen dar boyunlu şişeler vardı.

Parfüm; kutsal-dinsel kullanım alanının dışına da çıkmaya başladı. Zeytinyağından farklı otlar ve bitkilerle birlikte yapılan parfüm, masaj ve güzellik için yararlanıldı. Ayrıca, Afrodizyak (hem kadınlar hem de erkekler için, daha iyi ve uzun süreli sex için bir alaşım) geliştirildi. Bu günümüzde de çok daha iyi geliştirilmiş olarak geniş bir pazara sahip.

Mitolojiye göre, aşk ve şehvetli arzular tanrısı (Aphrodite) Afrodit’in Kıbrıs’ta denizden çıktığı ve parfümü bulduğuna inanılır. Doğru olsa gerek zira, Kıbrıs adası parfüm imalatının bir kaç bin yıllık merkezidir.

MÖ 1850’de zeytinyağından parfüm geliştirip, bütün Akdeniz’e ihraç ediyorlardı.  2008’de Kıbrıs’ın güneybatısında bir depremden sonra -adeta Pompei gibi- zamanın durduğu bir kent bulunuyor. İtalyan arkeologlar, Pyrgos sahilinde 4000 yıl öncesinden kalma, dünyanın en eski parfümünü bulup Roma  “Capitoline” Muzesi’ndeki “Afrodit Sergisi”nde sergilediler.

İspanyol zeytinyağının en önemli müşterisi Hamburg’lu firma Beiersdorf. Yılda 7 ton zeytinyağını kozmetik ürünler Florena Markası için işleniyor. Bu gelişme çok yeni, yaklaşık son on yıldır kozmetik sektörü doğal bitki ve otlar alanına girmek durumunda kaldı. Bu sadece zeytin üzerine yapılan araştırma sonuçlarından değil, aynı zamanda tüketicilerin giderek bilinçlenmiş olması ve var olan ürünlerin büyük oranda kimyasal içermesiydi.  Antik Yunan’dan beri aslında zeytinyağının kuru ciltlere iyi geldiği biliniyordu. Sadece Hera, Afrodit, Odysseus değil pek yaygın olarak kullanılıyordu. Öyle ki, zeytinyağı yenmeden önce cilt bakımında kullanılıyordu. Buna rağmen, bitkisel yağlar ticari kozmetik ürünlerde uzun süre işleme güçlüğü nedeniyle önemli bir rol oynamadı. Ayrıca kokusu iyi bir zeytinyağı (Naturel Sızma) değilse sorun yaratıyordu. 2000’li yıllarda zeytinyağı adeta tekrar keşfedildi. Bunda dünyadaki Organik/Bio (Doğal) ürünlere artan ilginin de payı oldu.

Florena ürün geliştirme sorumlusu Anette Bürger “kuru cildin ihtiyacı olan uçucu yağların oranı %85, cildi kurumadan koruyan Linoleik asit zeytinyağında var. Antioksidan etkisi ise, zeytinyağının en önemli özelliği. Kozmetikte kullanılan diğer yağlarda E Vitamini var ama, Polifenol gibi antioksidanlar, serbest radikallere karşı hücreleri koruyan antioksidanların etkisi çok önemli”.

*Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondur da.”

*Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.” 1904 yılında Penaten kremi piyasaya çıkana kadar ve daha da uzun bir süre Akdeniz ülkelerinde bebeklerin popolarına zeytinyağı sürüldü.

*Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı yararlıdır.